İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku-İşyerinin Devrinden Sorumluluk

 Yargıtay kararlarına göre:

İşyeri devrinin esasları ve sonuçları, 4857 sayılı İş Kanunu`nun 6. maddesinde düzenlenmiştir.

İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz.

Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez.

İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur.

İşyerinin devredildiği tarihe kadar olan doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden, 4857 sayılı Kanun`un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Ancak kıdem tazminatı bakımından bu 2 yıllık süre söz konusu olmaz.

Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretleri ile devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

Yargıtay 22.

Hukuk Dairesi

Esas : 2012/14953

Karar : 2013/3825Tarih : 26.02.2013
    

İŞ YERİNİN DEVİRİNİN İŞ SÖZLEŞMESİNE ETKİSİ

ŞİRKETİN İŞYERİNİ BAŞKA BİR ŞİRKETE KİRALAMASI

İHBAR TAZMİNATI

KIDEM TAZMİNATI

TMK.2İK.6, 1201475 Sa.Ka.14

İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun`un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup; Devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır.

Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır.

Somut olayda, işyeri devri söz konusu olup davacı ara vermeksizin devralan şirkete bağlı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışmaya devam ettiğinden, feshe bağlı ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağını isteyemez. Anılan tazminat ve alacakların reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

DAVA VE KARAR:

Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin ücreti, genel tatil ve hafta sonu tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Söylen tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ KARARI:Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı şirketin işyerini başka bir şirkete kiralaması sebebiyle feshedildiği, feshin geçerli sebebe dayanmadığını, bu sebeple kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ve hafta sonu tatili ücretlerinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı işveren,davacının iş sözleşmesinin feshedilmediğini, davacının istifa ederek devir alan kurumla iş sözleşmesi yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ve genel tatil ücreti bakımından davanın kabulüne fazlaya ilişkin talepler bakımından davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın kanuni süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu`nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı 4857 sayılı Kanun`un üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.

4857 sayılı Kanun`un 120. maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Kanun`un 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap  yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet sözleşmeleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.

İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez.

İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Kanun`un 14. maddesinin 2. fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Kanun`un 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.

Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun`un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır.

Somut olayda, işyeri devri söz konusu olup davacı ara vermeksizin devralan şirkete bağlı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışmaya devam ettiğinden feshe bağlı ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağını isteyemez. Anılan tazminat ve alacakların reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi. Y22HD 26.02.2013 E.2012/14953 - K.2013/3825



Makaleler